Herkese Merhaba!
Haziran ayının ilk günlerinde sizi deniz ve tatil havasına alıştıracak bir yazı var bugün :) Çok sevgili arkadaşım Duygu, Midilli Adası'na yaptığı seyahati bir yazı ile anlattı; ben okurken çok keyif aldım, umarım siz de faydalı bulur, bu tanışma yazısında yorumlarınızı esirgemezsiniz :)
Kendisine bu detaylı yazısı için tekrar teşekkür ediyorum.
~~ ~~
Seyahat herkes için farklı
anlamlara geliyorsa aynı zamanda her bir birey için de ruh haline göre değişen
bir anlamı vardır.
Seyahat bazen bir
kaçış-arınma-huzur, bazen yeni mekan-yeni insanlar-yeni tatlar bazen sadece
eğlence anlamına gelir bir çoğumuz için. Benim için ise seyahat ifade ettiğim
tüm anlamlar ve daha fazlasını barındırır içinde.Bir çoğumuz seyahatlerini
plansız yapmaktan hoşlanırken benim için kısa süreli tatillerin verdiği haz
farklıdır, kısa süreli tatilleri verimli geçirebilmek için ise her anını
değerlendirebilmek ve her anından zevk alabilmek için planlamanın önemi büyüktür.Evet kısa süreli
seyahatlerin heyecan verdiğini ve az bütçeyle konforlu tatil yaptığımı söyleyebilirim
aslında, konaklamaya ayıracağım bütçe yerine kısa sürede bir çok nokta
ziyaretiyle yerel halkın hemde turistlerin değerlendirdiği şeyleri yapmaya
fırsat buluyorum tabii bunların hepsini tatil öncesi planlayıcı tavrıma
borçluyum, lokasyon, konaklama planları ,araç kiraları,gezilecek yerler ,tadılacak
tatlar,krokiler- metro hatları ,mekanlar hepsini seyahat öncesi planlama
şekline borçluyum bu konudaki ipuçlarımı sizlerle bir sonraki yazımda detaylı
olarak paylaşacağım.
Ancak bu yazımda Mayısı geride
bıraktığımız ve haziran ayına kucak açtığımız ilk günlerde sizlerde yaza fresh bir
başlangıç yapmak tazelenip bir sonraki eğlenceli yaz günlerine hazırlanmak ve
huzurlu dinlenmiş olmayı planladığınız bir gezi düzenlemek isterseniz aşağıdaki
yazımın devamını okumanızı isterim.
Bahsetmiş olduğum gibi benim gibi
hissediyor gezmek için çalışıp bu kapitalist düzene ayak uyduruyorsanız sizlere
şehirden süper bir kaçış imkanı sağlayacak bir rota önereceğim.
Topraklarımıza(Ayvalık) sadece 1,5 saatlik
mesafede yer alan yemyeşil, sakin, samimi, farklı ama bir o kadar aynı
kültür,tat,yaşanmışlık ve aitlik hissiyatını duyacağınız bir yer.Farklı bir
ülke görmek isterim,aynı zamanda tatil isterim, kaçmak ama yine de yakın olmak
isterim dedirten,ne kadar aynı ama o kadar farklıyız dedirten topraklardan biri
Lesvos adası.
Bu tatil için amacım,
1,gözlerimi kapadığımda hayalini
artık kuramadığım yeşile ve maviye ulaşmak
2.Bol bol deniz mahsülü tüketmek
3.Sıfırlanma isteğiydi, başardım
mutluyum .Cildim,zihnim en iyisi de
ruhum yenilendiJ
Başkenti Mytilene olan Lesvos
adasını biz Türkler başkentinden ötürü Midilli olarak telaffuz ettiğimizi
düşündürdü vardığımız merkez.
Eşcinsel Şair, Skala Erasou
doğumlu Sappho’ya atfen Lesvoslu
anlamına gelen lezbiyen kelimesi 1800’lü
yıllardan itibaren kadın eşcinsel olarak
anılmaya başlamış. Adada birçoklarımızın tahmininden daha büyük olduğu gezimiz
sırasında anlam kazanmıştır, Girit ve Rodos’tan sonra en büyük 3. Yunan
adasıdır. Mykonos adası gezimde beklediğim yeşili bulamamış olduğumda yaşadığım
şoku burada beklemediğim yeşili bulduğumda yaşadım diyebilirim. Ada ziyaretinin
en uygun olduğu mevsimin Mayıs, Haziran ve Eylül ayları olduğu söylenebilir, adanın
her yerinde açmış olan katırtırnakları yamaçlı yollarında sizi her seferinde
şaşırtıyor olacaktır bu mevsimde. Adaya varmadan önce yapmanız gereken şeyin
araç kiralamak olduğunu söylemem gerekir 3 günlük Avis’ten kiralamış olduğumuz
aracın toplam bedeli 65 € ,yakıt ise Yunanistan’da en pahalı olan nokta
unleaded 1,63€,ancak otobüslerle adayı gezmenize imkan yok inanın-bu arada Avis’ten
kiralamış olduğumuz Ypsilon yerine Citroen C3 2009 model ile karşılaşmamız
sözleşmede benzeri ibaresinden kaynaklanmakta ibarelere dikkat etmek gerekmekte
benden söylemesi-Kredi kartında minimum 750 € bakiyenizi de bulundurun derim. Adada
araba kiraladıktan sonra park etmek için büfede yer alan kazı kazan benzeri
saatlik (saati 1€)kartlardan alıp arabanın ön camına koymanız gerekiyor.
Bizler için adanın tek handikapı
Schengen vizesi, vizeniz yoksa Midilli için vize çıkartayım orayı da görelim
demeye değer mi tartışılır,ancak benim gibi öncesinden almış olduğunuz vizeniz
varsa kaçırmayın derim.Konaklama oldukça uygun ancak lüks bir tatil geçirmeyi
ummayın çünkü seçeneğiniz pek değil hiç yok, genelde pansiyon tadında oteller mevcut.Seçmiş ve konaklamış olduğumuz
otelin lokasyonu ada da oldukça turistik bir mevkiide olmasına rağmen 2 kişilik
odada kişi başı 2 gece total 53 €ödendi. Kaldığımız otel denize sıfır
yaşanmışlığın restore edildiği eski bir zeytin fabrikası imiş.Olive Press hotel(Molyvos)
Ayrıca adaya gelmeden mutlaka
nakit €uro hazırlamanız gerekmekte, hiçbir taverna, restaurantta kredi kartı
geçmiyor geçen varsa dahi bozuk diye geçiştiriyor.
Adada her Avrupa şehrinde olduğu
gibi siesta zamanları ve Pazar günü dükkan kapama sendromu var maalesef, Ben ve
ekibim gibi Adanın merkezinde ünlü Ermou alışveriş caddesinde bir dükkana girip
Pazar açık olduklarını söylediklerinde hepsinin açık olduğuna inanmayın sakın,Pazar
günü gittiğinizde sadece o dükkanın açık olduğunu görebilirsiniz-evet- bizim
başımıza aynen bu geldiJO
yüzden haftasonu ise Cuma gezmenizi tavsiye ederim.Adanın bizler için tanıdık
ve samimi gelmesinin sebeplerinden biri ise esnafın bildiği tüm Türkçe
kelimeleri sarfedip ‘kardeş’ demeleri, aynı zamanda birçok noktada Türkçe
ibarelerin ve Türkçe menülerin olması ne kadar yakın olduğumuzu da
hissettirmekte.
Ermou caddesi boylu boyuna
karşılıklı dükkanların bulunduğu en kalabalık noktalardan biri, gezerken 1800’lerde
Osmanlı tarafından banka binası olarak yapılmış şimdilerde PANELLION pastanesi
olarak varlığını sürdüren ”Güzel” isimli tatlısıyla meşhur yaşanmışlığı
sevenler için özgün bir durakla karşılaşacaksınız.
Adaya gittiğinizde yerlisi olarak
takılacaksanız da bilmeniz gereken FRAPPE içme gereksinimi her yerde her menüde
farklı çeşitlerine rastlayacaklarınız(aromalı,dondurmalı)3-3,5€ civarında ,sizi
mutlu edebilecek bir mola olacaktır.
Ermounun sonunda Denize doğru
yürüdüğünüz ve bir çok balıkçı restaurantlarıyla karşılaştığınız yerde 200
yıllık tarihi olan eski bir Türk kahvesi şimdilerdeyse adanın en eski meyhanesi
olarak geçen CAFENEON O ERMIS’e mutlaka uğramanızı tavsiye ederim, ahtapotu
sevmeyene şarap soslu Ahtapotu inanın sevdirecektir!
Gelelim huzur kısmına, Hasret
olduğumuz yeşilliklerin arasından deniz manzaralı dik yamaçlardan adanın sağ
sahil şeridinden tek tek görülmesi gereken şirin köylerin arasından giderek
gezi sonunda en sevdiğim noktalardan biri olan şirin dağlık bir köyden
geçiyoruz Mantamados adanın en büyük kilisesinin yer aldığı(Agios Stephanos)köy
haklıya konuşabileceğiniz belki en iyi club sandviçi yiyip,bira patates alıp
ucuza bir öğün geçirebileceğiniz sıcacık bir yer Mantamados(ART cafe)
Lokasyonun isminin Türkçeden
doğduğunu dile getiren tabelaların yer aldığı merkezde etrafta saatlerce yol
gidip bir kula rastlamayıp da bu küçücük yerde kendi halinde bulunan kalabalık
şaşırtıyor ayrıca adanın tek peynir fabrikası satış mağazasıyla birlikte
çıkışta yer alıyor LANDOTIRI adanın kendine has peyniri (kızartılarak yeniyor)9 € kg sunu
alabilirsiniz.
1353 yılında Cenevizlilerin
kalesinin bulunduğu sempatik yerleşime ulaşıyoruz tabiî ki Molyvosa ,Adanın en
çok Turist alan bölgesi Molyvos(orijinal ismi Mithimna, tabelalarda orijinal
isimleri yazmakta)ve Petra,Molyvos merkeze(Mytilene) 1,5 saat uzaklıkta adanın
kuzeyinde yer alıyor Molyvos ve Petra arasıda araçla yalnızca 10 dk.Molyvos
limanında yemek ,tepelere çıktıkça da hoş bir koy manzarasına ayrıca dükkanlara
ulaşıyorsunuz,daha da enterasanı siseta yapan bu halk Cuma günü saat 23:00 e
kadar dükkanlarını açık tutması bizi hayrete düşürüyor.Molyvosta yemek için
önerilerim ilki limanda yer alan LE GRAND BLEU taverna, Captain’s Table önerisi
ile gittiğimiz limanda mekanın kapanmış olduğunu görünce burayı tercih ediyor
ve sofradan mutlu kalkıyoruz. Kabak çiçeği dolması,Tsatziki,kalamar tava,çıtır
kabak,mezeler ve tabiî ki OUZO-(Ouzo midillide doğmuş ve burada en büyük 2
markanın yer aldığı üretim tesisleri olan bir içki.1860 yılındı kurulmuş olan
favorim Barbayani, üretim tesislerini gezebileceğiniz şekilde ziyaretçi
almaktadır).20 cl 3 € civarında marketlerde satılırken tabii turistik yerde
oluşumuz bizlere 8 €’ya mal oluyor.
Molyvos
merkezinden dükkanların önünden geçerken bizi karşılayan Yunan ve Türk
ezgileriyle bıyıklı ,biraz irice bir teyzenin işlettiği yaş ortalamasının 65
olduğu bir mekana ”HAMAM” giriyoruz küçük balcony2de güzel bir manzarası ve
müzikle kafanızı boşaltabilirsinizJMolyvos’ta
önereceğim en iddialı mekan BETTY’S RESTAURANT
Tarihi binanın harika bir manzarası ve hikayesi var.Türk bir paşa
tarafından kurulan ve daha sonra hizmetçi olarak orda çalışan dilsiz bir kıza
kalan bu ev sonraları babası aynı zamanda Türk olan Betty adında bir kadın
tarafından işletiliyor.Fiyatlar ada standardına göre biraz yüksek olmasına
rağmen yediğim muhteşem ızgara jumbo karides aklımda kalanlardan(15€).
Molyvos’tan sonraki durak olan
tepedeki kilisesi, plajları ve tatil yöresi konumundan dolayı popüler olan bir
mekan PETRA.Alışmış olduğumuz yazlık konseptine yakın bir belde.
Adaki araba yolculuğu biraz uzun
sürebilir gördüğünüz yerleşim olan her yeri ziyaret etmenizi tavsiye ederim
ancak google map kullanıyorsanız bazı yol gibi gözüken noktalarda sizi
uyarmalıyım gidişi var dönüşü yok maalesefL8özellikle
sigri –Skala Erosou arası)Skala Erosou adada eşcinsel topluluğun en çok ziyaret
ettiği ve görmek istediğim bir mekan olmasından ötürü yoldaki handikap
zamanımızı çaldığı için maalesef ziyaret edemedik gidenler varsa yorumlarını
bekliyor olacağım.
Adanın her plajında ücretsiz
soyunma kabinlerinin oluşu pırıl pırıl denize girmek için büyük avantaj arabaya
ıslak binme derdinizde kalmıyor böylece.
Beni ve otel personelimizi en çok
şaşırtan mekan Sigri oldu.
Beni şaşırtma sebebi o kadar uzun
yolun sonunda karşılaştığımızı düşündüğümüz hiçlik, personelin duyduğunda
“oraya da mı gittiniz tepkisiydi” Turistik bir mekan olmamasından dolayı pek
fazla restaurant ve geizlecek yer yok (yalnızca 3 restaurant) Cavo doro
araştırmamda çıkmıştı ancak aksine arka tarafta bulunan adada yiyebileceğiniz
en lezzetli kalamar ve sardalyayı bulmuş olduk.Hem de oldukça ucuza
Sardalya+salata4bira sadece 11€. Karşılaştığımız hiçlikten sonra aslında en
bakir koyların ve en güzel denizin burada olduğunu gördük şahane bir tadı var.Tavsiye
edilir.
Adada görülecek turistik
mekanları saymak istemiyorum birçok kaynaktan bulabilirsiniz(Fosil ormanı,Roma
su kemeri,Cenevizlilerin kalesi)Ancak bir yeri araştırmadan gitmiş olmam beni
oldukça şaşırttı ve döner dönmez o şahane dokunun çalışmasını yaptı benim gibi
yaşanmışlık sizi etkiliyorsa gitmeden araştırın derim.Bahsetmiş olduğum
mekan,Kalloni’ye giderken(adanın iç denizi olarak tam ortasında yer
almaktadır)bir yamaçtan sessizliğin içinde koskocaman bir arazi kaplayan bir
manastırla karşılaştık.1523 Yılında kurulmuş ,içerisinde çok değerli bir
kütüphanesi bulunan,Osmanlı döneminde adanın tek kültür merkezi konumunda
bulunan LİMONOS manastırı yeşilliklerin
arasında sessiz terk edilmiş bir şekilde duruyordu,girmeye karar verdiğimizde
kapıdaki telefonla konuşan ilginç ruh halindeki bayanla göz göze gelip bizi bizimle baş başa bıraktı
manastırda tavus kuşlarıyla karşılaşıp ilginç seslerle dolaşır bulduk
kendimizi kadınların manastırın birçok
noktasına girmesi eski geleneklerden ötürü yasaktı.Kutsal suyu ,yapısı ve
hissiyatından ötürü adada gerçekten görülmesi gereken bir yer.Kalloni’ye
yaklaştığımızda sıradan iskelesi ve yapılarıyla aslında ülkemizde gördüğümüz
sahil kasabalarının birebir aynısı diyebilirim iç deniz olmasına rağmen oldukça
büyük bir alan kapladığı söylenebilir.
Kısacası adaya arkadaşlarla hoş
sohbet etmek,ya da gerçekten yalnız kalmak ,uygun fiyatlara lezzetli deniz
mahsulleri yemek,misler gibi denize girmek,cildini -ruhunu tazelemek için
Lesvos’a gelinir.Yani yakın ama bir o kadar da uzak olmak için..
Duygu.
2 yorum var.:
Sevgili Deniz Havası; bu sımsıcak,keyifli ve bilgilendirecek yazı için size ve arkadaşınıza sonsuz teşekkürler. Son dönemde okuduğum en keyifli seyahat yazısı olmuş :)
çok hoş ama :))))
banada beklerim www.kiriksemsiye.blogspot.com
sevgiler
Yorum Gönder